Haberler
Dil Bilim
Turk Dili
Yazım Kılavuzu
Kaynakça
Özetle

Destekleyenler

Ekmek Teknesi

Destekçilerimiz

Konuşma Dili ve Yazı Dili

Bir dilin iki cephesi vardır: Biri, insanların karşı karşıya geldikleri zaman sesli olarak görüşürken, yani konuşurken kullandıkları “konuşma dili”, öteki yazıda kullanılan dildir. Buna “yazı dili” veya “kültür dili” de denilmektedir. Kültür dili bir memleketin kültür merkezi olarak gelişen yerleşim biriminin dilidir.

Konuşma dili hayatımızın her alanında, evde, işte, okulda, sohbet ederken vs. kullandığımız dildir. Haliyle tabii yani doğal dildir. Kendiliğinden oluşur.

Konuşma dili toplumun farklı mekânlarına göre bir dil sahası içinde farklı şekiller gösterir. Bir dil sahası içinde bir kavmin çeşitli kabileleri, bir ülke içinde çeşitli bölge ve şehirler ayrı konuşma dillerine sahip olabilirler (ancak tek bir yazı dilleri yani resmi dilleri vardır.). Bu şekilde bir dilin muhtelif şiveleri, lehçeleri ve ağızları vardır.

Bir dilin yazısı çoğu zaman lehçelerinden veya ağızlarından birine göre, yazı lehçesine göre şekillenir. Yazılan dil ise din, edebiyat ve ilim adamları tarafından işlenerek zenginleşir ve konuşma dilinden az çok farklılaşır. Bizim yazı lehçemiz Batı Türk Dili‘nin Anadolu lehçesidir. Yeni Türkçede ses özellikleri ve çekim yönlerinden İstanbul ağzı esas sayılır.

Bir milletin bütün aydınları yazı dilini bilirler ve yazı lehçesini konuşurlar. Yazı dili lehçe ve ağızların alabildiğine farklılaşmasını önler. Hepsinin zenginliklerinden faydalandığı gibi onları ortak bir kaynaktan zenginleştirir. Dil millî birliğin çimentosudur. Ayni dili konuşan insan toplulukları bir millet sayılırlar ve hemen her zaman ayrı, bağımsız bir devlet kurmuş bulunurlar.

“Yazı dili, eserlerde, kitaplarda, tek kelime ile yazıda kullanılan dildir. Yazı dili bir medeniyet dilidir. Tarih boyunca ancak medeniyeti, kültürü, edebiyatı olan kavimlerin yazı dilleri olmuştur. Yazı dili bir kavmin kültür dili, edebiyat dili olduğu için ona edebî dil de denir. Bir dil sahası içinde veya bir memlekette, şive ve ağızlar çeşitli olduğu halde tek bir yazı dili vardır. Bu bakımdan yazı dilinin hudutları(sınırları) konuşma dillerininkinden çok geniş olup ayrı konuşma bölgeleri bulunan bütün bir ülkeyi içine alır. Her bölgenin tabii dili konuşma ilidir. Fakat o il yalnız kendi bölgesinde geçer ve yazıya geçirilmez. … Mesela geliyorum kelimesi Karadeniz ve Konya ağızlarında başka başka söylenir, fakat bir Trabzonlu da, bir Konyalı da bu kelimeyi geliyorum şeklinde yazar.” Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, sayfa: 10.

“Konuşma dili, canlı bir dil olarak nesillere, fertlere bağlıdır. Gelişme seyri içinde çeşitli safhaları nesillerle beraber ortadan kalkar. Ancak yaşayan şekli tesbit edilebilir. Onun için dillerin uzun tarihleri boyunca, şivelerini takip imkânı yoktur. Bu hususta ancak şiveler üzerine yazılmış eserlerden bilgi edinilebilir ki bunlar da son derece mahduttur. Konuşma dillerinin takibi ancak son devirde, şiveleri tesbit eden metinler ve ses makineleri sayesinde mümkün olmaktadır.

Buna karşılık yazı dili yazılı olduğu için dillerin tarihî gelişmesi yazı dilinden takip edilmektedir. Onun için bir dili geçmişinden bahsetmek, tarih içindeki gelişmesine bakmak demek, yazı dilinin tarihi gelişmesine bakmak demektir. Yazı dili de dilin en gerçek aynası olduğu için onda bir dilin asırlar içinde akıp gelen yapısını görmek mümkündür. Türkçeyi de uzun tarihi boyunca bu şekilde yazı dili olarak takip etmekteyiz.” Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, sayfa: 11.

Yukarıdaki paragrafa bir örnek vermek gerekirse biz bundan 1300 yıl öncesinin Türkçesi hakkında bilgi edinmek için şüphesiz Orhun Yazıtlarına başvurmak durumundayız. Çok basit ifade ile, Orhun Abidelerinde “kalınlık-incelik uyumu” yani “büyük ünlü uyumu” rahatlıkla görülebilir. Bugün Türkçe metinlerde de bu uyumdan söz edebiliriz. O halde bir kelimenin Türkçe olmasının ön şartı tarihî seyrinden de anlaşılacağı gibi “kalınlık-incelik” yani “büyük ünlü uyumu”na uymasıdır.

Okuduğunuz bu yazı o kadar beğenildi ki, bugün 1 kez, toplamda ise 1 kez okunmuştur.

Paylaşmak Güzeldir!

Kategori: Dil bilgisi Türkçenin önemi , Etiketler: , , , , , , , ,

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir